Beşiktaşlı Ayağa Kalk!
Önce şu basın açıklamasını okuyun son kelimesine kadar:
'Ayazma-Tepe Üstü Kentsel Dönüşüm Projesi mağdurları olarak Küçükçekmece Atatürk parkı’ndaki bekleyişimizin 21. hafta sına girdik. Kamu idarecilerinin bizlere sözler verip tutmamasından gına gelmiş vatandaşlar olarak hem verilen sözlerin tutulmasını sağlamak hem de verdiğimiz dilekçelerin bürokrasinin unutulmuş derinliklerinde kaybolmasına mani olmak için,
4 yıl barakada-sokakta kaldıktan sonra kabul edilen hak sahipliğimizin gereğinin yerine getirilmesini istemekteyiz.
Bu hafta da 19 eylül 2010 pazar günü saat 09:00 'de başlayıp pazar günü saat 18:00 arasında Küçükçekmece belediye binası yanındaki Atatürk Parkı'nda adaletin tecellisini bekleyeceğiz.
Belediye’nin de, hükümetin de yanı başındayız.... Kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk, hasta, 21 haftadır, nöbetteyiz. Elde ettiğimiz haklara rağmen bizi gören, duyan yok.. Yeni öğrenim yılında çocuklarımızı hangi okula göndereceğimizi bilmek hakkımız. Onlara reva görülen bir kış daha sokaklarda yatıp kalkmak ve parka en yakın okula gidip gelmek olmamalı.
Bu vesileyle kamu yöneticilerinin millete verdikleri sözleri tutmamasından rahatsız olan herkesi, aşağıda verdiğimiz adreslerle Küçükçekmece Belediyesi’ne ve Toki’ye yazarak, e-posta göndererek, ziyaretimize gelerek veya kendi buldukları her yöntemle, desteklerinizi bekliyoruz.'
İkitelli Ayazma-Tepeüstü
Kentsel Dönüşüm Projesi Mağduru Aileler
Aileler geçen pazar gün boyu beklediler ama seslerini yine duyan hiçkimse olmadı.
Televizyonlarda reklamlarını görüyorsunuzdur. Ali Ağaoğlu yani şu meşhur inşaatçı şöyle konut yapacağım, böyle konut yapacağım diye anlatıp duruyor. İmkanları iyi olacak, havuz olacak vb. Ağaoğlu Ayazma'da yeni bir yaşam doğacağını anlatıyor ballandıra ballandıra. Evet yukarıdaki basın açıklamasında bahsedilen Ayazma'dan bahsediyor.
Siyasi iktidarın kentsel dönüşüm maskesi adı altında yerlerinden ettiği onlarca insanin mücadelesi hiçbir kesim tarafından görülmezken, Ağaoğlu şimdi dakikada bir reklamlarla 'orada yeni bir yaşam doğacak' diyor.
Fiyapı da aynen Ağaoğlu gibi bir inşaat şirketi. Onlar da Esenyurt, Tuzla, Çekmeköy ve Sancaktepe gibi kentsel dönüşüm bölgelerine çöreklenmiş durumdalar. İnsanlar yerlerinden ediliyor, arazileri düşük fiyatlara kapatılıyor ve bu şirketler büyük rant elde ediyorlar.
Sancaktepe ile ilgili bir haberi* okuyalım:
' İsmini vermek istemeyen bir mahalleli, “Resmen git diyor köyüne senin burada işin yok” diye tepki gösteriyor. Mahalleli isyan ediyor, “Parası olan korunuyor. Bakın orman yakılıyor iki gün sonra villalar kuruluyor. Bu kimin için zenginler için yapılıyor” diye zengin-yoksul ayrımına dikkat çekiyor.Sinan adlı bir mahalleli, kısa konuşuyor, “Anlatacak bir şey yok. Biz içerde çay içerken adamlar geldiler üzerimize yıktılar. Zor kurtardık canımızı. Bırakın özürü sanki zevk almışlardı” diyor. Kemal ise “İnsanlara yazık değil mi?” diye soruyor ve ekliyor: “Bunun bir anlamı varmı? Burada büyük bir vurgun var. büyük bir rant var. Önceden 100 metre koşulu vardı, şimdi 150 oldu daha neler çıkacak bakalım.'
Kentsel dönüşümü yine bir basın açıklaması ile anlatalım:
'Merkezi ve yerer iktidarın her arazi parçasından rant elde etmek için “kentin alt yapı sorunu çözmek, sağlıksız şehirleşmeyi engellemek, alt gelirli kişilere konut üretmek, çöküntü alanlarını soylulaştırmak” gibi masumane bir dil kullanıp esasen bu amaçlarla hiç ilgisi olmayan ama para kazandıran projeler üretmenin yeni adıdır kentsel dönüşüm. “Kentsel Dönüşüm Projesi”nin amacı; sağlıklı bir kent yaratmaktan öte, şehir merkezlerinin emekçi halktan temizlenerek, zenginlere güvenli bir şekilde sunulmasıdır. Yapılacak iş kentsel dönüşüm ilan edilen bölgelerde yaşayan her ailenin evlerinden çıkarılması, her evin yıkılması, her ağacın sökülmesidir. Tüm bu alanın imara ve inşaata elverişli tek parça arsa haline getirilmesidir. Bir başka ifadeyle “Kentsel Dönüşüm” yeni sürgün ve yıkım politikalarının adıdır.'
İşte bolca reklamı yapılan inşaat reklamlarının arkasındaki sır da bu. Ağaoğlu ve Fiyapı gibi şirketler halkla ilişkiler kampanyaları ile reklamlarla spora özellikle de futbola sponsorluklar sayesinde para aktarma yolu ile göz boyamaya çalışan vahşi kapitalizmin kentlerdeki mimari uygulayıcılarıdır.
Beşiktaş İnönü stadının adı bundan böyle Fiyapı İnönü stadı olacakmış. İşte bu Fiyapı bilumum kentesel dönüşüm vahşiliğinin serpildiği yerlerdeki gaddarlığını böyle böyle örtmeye çalışıyor. Beşiktaşlılar 'Burası hastane değil İnönü' deyip Medical Park sponsorluğunu reddetmişti. Fiyapı denen, ahtapot misali kolu her türlü barınma hakkının üzerinde oturan bu şirkete de karşı çıkmalılar.
Beşiktaşlılar Beşiktaşlı ruhuna sahip çıkmalılar.
Beşiktaşlılar halkın takımı ruhuna sahip çıkmalılar.
Beşiktaşlılar tarihlerine sahip çıkmalılar.
* http://www.ivmedergisi.com/20/10/2009/sancaktepede-buyuk-rant-var.ivme
'Ayazma-Tepe Üstü Kentsel Dönüşüm Projesi mağdurları olarak Küçükçekmece Atatürk parkı’ndaki bekleyişimizin 21. hafta sına girdik. Kamu idarecilerinin bizlere sözler verip tutmamasından gına gelmiş vatandaşlar olarak hem verilen sözlerin tutulmasını sağlamak hem de verdiğimiz dilekçelerin bürokrasinin unutulmuş derinliklerinde kaybolmasına mani olmak için,
4 yıl barakada-sokakta kaldıktan sonra kabul edilen hak sahipliğimizin gereğinin yerine getirilmesini istemekteyiz.
Bu hafta da 19 eylül 2010 pazar günü saat 09:00 'de başlayıp pazar günü saat 18:00 arasında Küçükçekmece belediye binası yanındaki Atatürk Parkı'nda adaletin tecellisini bekleyeceğiz.
Belediye’nin de, hükümetin de yanı başındayız.... Kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk, hasta, 21 haftadır, nöbetteyiz. Elde ettiğimiz haklara rağmen bizi gören, duyan yok.. Yeni öğrenim yılında çocuklarımızı hangi okula göndereceğimizi bilmek hakkımız. Onlara reva görülen bir kış daha sokaklarda yatıp kalkmak ve parka en yakın okula gidip gelmek olmamalı.
Bu vesileyle kamu yöneticilerinin millete verdikleri sözleri tutmamasından rahatsız olan herkesi, aşağıda verdiğimiz adreslerle Küçükçekmece Belediyesi’ne ve Toki’ye yazarak, e-posta göndererek, ziyaretimize gelerek veya kendi buldukları her yöntemle, desteklerinizi bekliyoruz.'
İkitelli Ayazma-Tepeüstü
Kentsel Dönüşüm Projesi Mağduru Aileler
Aileler geçen pazar gün boyu beklediler ama seslerini yine duyan hiçkimse olmadı.
Televizyonlarda reklamlarını görüyorsunuzdur. Ali Ağaoğlu yani şu meşhur inşaatçı şöyle konut yapacağım, böyle konut yapacağım diye anlatıp duruyor. İmkanları iyi olacak, havuz olacak vb. Ağaoğlu Ayazma'da yeni bir yaşam doğacağını anlatıyor ballandıra ballandıra. Evet yukarıdaki basın açıklamasında bahsedilen Ayazma'dan bahsediyor.
Siyasi iktidarın kentsel dönüşüm maskesi adı altında yerlerinden ettiği onlarca insanin mücadelesi hiçbir kesim tarafından görülmezken, Ağaoğlu şimdi dakikada bir reklamlarla 'orada yeni bir yaşam doğacak' diyor.
Fiyapı da aynen Ağaoğlu gibi bir inşaat şirketi. Onlar da Esenyurt, Tuzla, Çekmeköy ve Sancaktepe gibi kentsel dönüşüm bölgelerine çöreklenmiş durumdalar. İnsanlar yerlerinden ediliyor, arazileri düşük fiyatlara kapatılıyor ve bu şirketler büyük rant elde ediyorlar.
Sancaktepe ile ilgili bir haberi* okuyalım:
' İsmini vermek istemeyen bir mahalleli, “Resmen git diyor köyüne senin burada işin yok” diye tepki gösteriyor. Mahalleli isyan ediyor, “Parası olan korunuyor. Bakın orman yakılıyor iki gün sonra villalar kuruluyor. Bu kimin için zenginler için yapılıyor” diye zengin-yoksul ayrımına dikkat çekiyor.Sinan adlı bir mahalleli, kısa konuşuyor, “Anlatacak bir şey yok. Biz içerde çay içerken adamlar geldiler üzerimize yıktılar. Zor kurtardık canımızı. Bırakın özürü sanki zevk almışlardı” diyor. Kemal ise “İnsanlara yazık değil mi?” diye soruyor ve ekliyor: “Bunun bir anlamı varmı? Burada büyük bir vurgun var. büyük bir rant var. Önceden 100 metre koşulu vardı, şimdi 150 oldu daha neler çıkacak bakalım.'
Kentsel dönüşümü yine bir basın açıklaması ile anlatalım:
'Merkezi ve yerer iktidarın her arazi parçasından rant elde etmek için “kentin alt yapı sorunu çözmek, sağlıksız şehirleşmeyi engellemek, alt gelirli kişilere konut üretmek, çöküntü alanlarını soylulaştırmak” gibi masumane bir dil kullanıp esasen bu amaçlarla hiç ilgisi olmayan ama para kazandıran projeler üretmenin yeni adıdır kentsel dönüşüm. “Kentsel Dönüşüm Projesi”nin amacı; sağlıklı bir kent yaratmaktan öte, şehir merkezlerinin emekçi halktan temizlenerek, zenginlere güvenli bir şekilde sunulmasıdır. Yapılacak iş kentsel dönüşüm ilan edilen bölgelerde yaşayan her ailenin evlerinden çıkarılması, her evin yıkılması, her ağacın sökülmesidir. Tüm bu alanın imara ve inşaata elverişli tek parça arsa haline getirilmesidir. Bir başka ifadeyle “Kentsel Dönüşüm” yeni sürgün ve yıkım politikalarının adıdır.'
İşte bolca reklamı yapılan inşaat reklamlarının arkasındaki sır da bu. Ağaoğlu ve Fiyapı gibi şirketler halkla ilişkiler kampanyaları ile reklamlarla spora özellikle de futbola sponsorluklar sayesinde para aktarma yolu ile göz boyamaya çalışan vahşi kapitalizmin kentlerdeki mimari uygulayıcılarıdır.
Beşiktaş İnönü stadının adı bundan böyle Fiyapı İnönü stadı olacakmış. İşte bu Fiyapı bilumum kentesel dönüşüm vahşiliğinin serpildiği yerlerdeki gaddarlığını böyle böyle örtmeye çalışıyor. Beşiktaşlılar 'Burası hastane değil İnönü' deyip Medical Park sponsorluğunu reddetmişti. Fiyapı denen, ahtapot misali kolu her türlü barınma hakkının üzerinde oturan bu şirkete de karşı çıkmalılar.
Beşiktaşlılar Beşiktaşlı ruhuna sahip çıkmalılar.
Beşiktaşlılar halkın takımı ruhuna sahip çıkmalılar.
Beşiktaşlılar tarihlerine sahip çıkmalılar.
* http://www.ivmedergisi.com/20/10/2009/sancaktepede-buyuk-rant-var.ivme
Post a Comment