Header Ads

Gazze Neden Barcelona'yı Tutuyor?


Bana göre Barcelona futbol kulübü Filistinlilere, dünyadaki tüm kuruluşlardan daha büyük bir keyif veriyor.

Bu, Gazze'de ve Batı Şeria'da geçirdiğim üç yılın ardından vardığım bir sonuç.

Katalanlar sahaya çıktığında Gazze'deki barlarda ve nargile içilen kahvelerde masa bulmak neredeyse imkansız hale geliyor.

Tozlu sokaklarda top sektirirken gördüğüm küçük Messi'lerin sayısını hatırlayamıyorum bile.

Messi'nin takımı zafer kazanmayı başardığında (ki genelde kazanıyorlar) Gazze sokaklarında zafer turuna çıkmış otomobillerin korna seslerinden geçilmiyor.

Tabii ki son yılların en başarılı futbol kulübü olan Barcelona, tüm dünyada seviliyor.

Ne de olsa herkes, kazananları sever.

Ancak Filistinlilerin bu takıma karşı olan sempatisi, normalden biraz daha fazla.

Ramallah'da konuştuğum bir Barcelona taraftarı ''Katalanların Madrid'e karşı yürüttükleri savaşı destekliyoruz. Onları kendimize, davalarını bizim İsrail'e karşı direnişimize benzetiyoruz''dedi.

Tabii ben Barcelona'da gezinirken hiçbir askeri işgal tabelasıyla karşılaştığımı hatırlamıyorum..

En büyük Barca!

Elbette şehirde Real Madrid'i tutanlar da var. Ancak Madrid taraftarları oldukça azınlıkta.

Ve Gazze'de Manchester United, Arsenal ya da Chelsea gibi İngiliz takımları için tezahürat yapıldığını duymak neredeyse imkansız.

Tabii kimse benim takımım Bolton Wanderers'ı da tutmuyor.

Filistinliler için en büyük Barca!

Bu yüzden Filistinlilerin Barcelona - Real Madrid derbisini izlememesi yönünde yapılan çağrıları duyunca çok şaşırdım.

Ben her zaman Filistinlilerin vazgeçemeyecekleri tek kuruluşun Barcelona olduğunu düşünürdüm.

Ancak son yaşananlar politikanın bulaşmadığı çok az konu kaldığını ortaya koydu.

Barcelona maçı ile ilgili tartışmalar, İsrail hükümet görevlilerinin eski bir İsrail askerinin Pazar günkü maça gidebilmesi için talepte bulunmasıyla başladı.

Söz konusu asker sıradan biri değil.

Gilad Şalit, 2006 yılında Filistinli militanlarca ele geçirildi ve altı yıl boyunca esir tutuldu.

Şalit geçen yıl Hamas'ın İsrail ile bir anlaşmaya varıp, bin Filistinli esir ile İsrail askerini takas etmeyi kabul etmesinin ardından özgür kaldı.

Şalit özgür kalmasından beri pek ortalarda görünmemeyi tercih etmiş, ailesi de oğullarının hayata yeniden uyum sağlayabilmesi için rahat bırakılmasını talep etmişti.

26 yaşındaki eski asker tam bir futbol delisi ve Real Madrid'i tuttuğu düşünülüyor.

Boykot çağrısı

İsrailli yetkililer Barcelona spor klübünden, Şalit'in stadlarında oynanacak maça davet edilmesini rica etti.

Barcelona da İsrail'in ricasını kabul etti.

Şalit'in maça gideceği haberi medyaya yansıyınca, Filistinli gruplar Barcelona'dan daveti geri çekmesini talep etti ve kulübü boykot etme tehdidinde bulundu.

Hamaslı yetkililer Barcelona maçlarının artık Filistin'de yayınlanmayacağını duyurdu ancak maç yayınının pratikte nasıl engelleneceği ile ilgili bir açıklama yapmadı.

Barcelona, kısa sürede başını nasıl bir belaya soktuğunu idrak etti.

Kulüp yetkilileri maça üç Filistinli yetkiliyi de davet ettiklerini, davetlilerin arasında İsrail'de üç yıl hapis yatmış Filistinli bir futbolcunun da bulunduğunu duyurdu.

Filistin milli takımı için top koşturan Mahmut Sarsak, üç aydır açlık grevi yaptıktan sonra, Temmuz ayında serbest bırakılmıştı.

İsrail, Sarsak'ın Filistinli militan İslami Cihad grubuna üye olduğunu düşünüyor.

Sarsak Filistinlilerin gözdesi olan bir isim ve Barcelona, Sarsak'ı maça çağırarak Şalit'e yaptıkları daveti dengeleyebileceklerini düşündü.

Ancak kulüp ne yazık ki beklediği tepkiyi alamadı. Sarsak, Gazze'de bir açıklama yaptı ve maça katılmayacağını bildiridi.

Eski mahkum ''Askeri bir tankın üstünde gelen bir katille aynı yerde bulunmayı reddediyorum. Barcelona'nın davetine saygı duyuyorum ancak ben Filistinlileri ve onları destekleyenleri, ayrıca yaptığım açlık grevi sırasında bana destek olanları hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum'' dedi.

Kendi kalesine gol...

Sarsak ayrıca, Filistinlileri temsil etmek için maça katılması gerektiğini düşünenlerin görüşlerine de saygı duyduğunu ancak konuyu etraflıca düşündükten sonra maçı protesto etme kararı aldığını söyledi.

Hamas Sarsak'ın kararını destekledi. Ancak bence yüksek rütbeli Hamaslılar arasında birçok Barcelona taraftarı var.

Bu tartışma ayrıca, Hamas ve laik rakipleri el Fetih'in neredeyse her konuda fikir ayrılığına düşmeyi başardıklarını da göstermiş oldu.

Maça davet edilen diğer iki Filistinli, el Fetih yöneticisi Cibril Racub ile Filistin Futbol Federasyonu Başkanı ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün İspanya Elçisi Musa Amer Odeh'ti.

Perşembe günü BBC'ye bir açıklama yapan Racub, hem kendisinin hem de Odeh'in, Sarsak'ın boykot kararını desteklemediğini ve maça gideceklerini söyledi.

Hamas'ın bunu bir siyasi gösteriye çevirmesi bekleniyor.  Ancak bence Hamas, bu olayda kendi kalesine gol attı.

Konuştuğum birçok Barcelona taraftarı, politik ilkelerinin, el Clasico'yu, yani Real Madrid - Barcelona derbisini izlemelerinden daha önemli olup olmadığını sorduğumda, ''Sen benimle dalga mı geçiyorsun?'' diye cevap verdi.

25 yaşındaki Gazzeli Barca taraftarı Nasır Ziad, ''Ben futbol izliyorum ve Barcelona'yı tutuyorum. Çünkü ben ekranda politika değil sadece spor görüyorum. İsrail'in bu eğlenceyi elimizden almasına izin vermeyeceğim'' dedi.

Ziad, ''Ben Şalit'in maça katılacağına üzüldüm, hayal kırıklığına uğradım ancak ben kişisel olarak Sarsak'ın maça gitmeyi kabul etmesini isterdim. Sarsak'ın maça gitmesinin İsrail'le ilişkilerimizi normalleştireceğini düşünmüyorum. Bence Sarsak gitseydi davamıza daha çok dikkat çekmiş olurduk'' dedi.

30 yaşındaki Ahmet Şefik de aynı fikirdeydi. Şefik ''Biz bunu İsrail-Filistin derbisine çevirmeliydik. Sarsak maça gitmeli ve ordaki varlığını iyi bir amaç için kullanmalıydı'' dedi.

Gazze'de Pazar günü derbiyi izlemeyeceğini söyleyen bir Barcelona taraftarına bile rastlamadım.

Birçok Filistinli, eski Liverpool teknik direktörü Bill Shankly'i hatırlamaz. Ancak eminim onun ünlü sözünü beğenirlerdi:

''Bazı insanlar futbolun ölüm kalım meselesi olduğunu düşünüyor. Bu tavır beni hayal kırıklığına uğratıyor. Çünkü size garanti verebilirim ki, futbol, bundan çok ama çok daha önemli...''

Jon Donnison/BBC Gazze

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.