Şike Soruları.. Şike Cevapları..
- ERAY ÖZER - |
2. Operasyon genişler mi? Eğer bu soruyla kasıt “Fenerbahçe etrafında şike ilişkileri içerisindeki başka isimler, başka Anadolu takımları ve futbolcuları da soruşturmaya dahil edilir mi” ise cevabım: Evet. Ama yok Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın veya Trabzonspor’un bu halkaya dahil edilip edilmeyeceğini soruyorsanız fazla iyimser olduğunuzu söylerim. Bu saatten sonra böyle bir hamle bekleyemeyiz.
3. Fenerbahçe küme düşürülür mü? Kişisel kanaatim: Muhtemelen evet. Zaten ben “Yapılanlar kulübü bağlamaz, kişisel girişimler ve kişisel suçlardır” diyenleri hiç anlamıyorum. Nasıl yani? Aziz Yıldırım babasının hayrına mı federasyona baskı yapıyor? Ayrıca kulüp dediğiniz şey insanlardan oluşan bir şey değil mi? İçinde insan olmayan Fenerbahçe kime ne anlam ifade eder ki? Yani ortada kulübün menfaatine ilişkin bir suç varsa, bu suç bireyseldir demekten daha saçma bir şey olabilir mi? E, o zaman tribünden küfür edilen maçlar için de aynı şey geçerli. 20 bin “bireysel suçlu” tribünde hep birlikte küfür ediyor diye niye kulübe ceza kesiliyor, saha kapatma cezası veriliyor? O da kişiye ait bir suç ve kulübü bağlamaz diyebiliyor muyuz? Hayır!
4. Futbol Federasyonu bu işin neresinde? İşte bu en kritik soru. Bence orta yerinde. Mahmut Özgener’in Aziz Yıldırım’la girdiği ilişki ne kadar çirkin bir ilişkidir. Kamuoyu önünde aralarına kara kedi girmiş gibi davranırken üçüncü şahısların telefon hatları üzerinden büyük aşk yaşıyorlarmış meğer. Özgener’in yeniden aday olmamasını bu son operasyondan bağımsız düşünemeyiz. Belli ki siyasi otorite operasyondan haberdardı ve Özgener’den elini çekti. Belli ki tam da bu yüzden Aziz Yıldırım’ın arkasında durduğu Göksel Gümüşdağ’a destek verilmedi. Ve gelelim en can alıcı kısma: Belli ki Mehmet Ali Aydınlar ismi tam da bu operasyon nedeniyle ortaya atıldı. Bu fikri ilk yakın bir arkadaşım söyledi: “Fenerbahçe’ye cezayı iyi Fenerbahçeli bir ismin başkanlık koltuğunda oturduğu bir federasyonun vermesini istediler” dedi. Çok mantıklı. Aydınlar’ın daha düne kadar adı bile geçmezken apar topar başkanlık koltuğuna oturtulmasının altında bu operasyonun yatması kuvvetle muhtemel. Fenerbahçe’yi Galatasaraylılığıyla tanınan birisinin küme düşürdüğünü düşünsenize, yer yerinden oynardı.
5. Bütün bu operasyonlardan sonra futbolun değeri düşer mi? Düşer. Düşsün de zaten. Futbolun bu memlekette değeri olduğuna mı inanıyoruz? Papatyam dizisinin Şampiyonlar Ligi yarı finalinden daha çok tercih edildiği bir ülkede marka değeri, futbolun değeri gibi kavramlar üzerinden tartışmak sahiden komik oluyor. Bizde kulüplerin değeri var sadece. Aynı kulüp renklerini karıncalara giydirip karınca yarıştırsak futboldan daha çok izlenir. Tam da bu yüzden üç İstanbul kulübünün üzerindeki abartılı yaldızların dökülmesi biraz da iyi oluyor aslında. Sadece renklere aşık olanlar gitsin, oyunu gerçekten sevenler kalsın!
6. Sonuçta ne olur? Hiçbir şey olmaz. Hayat devam eder. Sadece bundan sonra öyle telefonlarda rahat para pazarlığı yapmak biraz sıkar. Bir arkadaşım bu son operasyondan sonra Süper Lig’de oynayan ve daha önce teşvik primi aldığını kabul eden bir futbolcuya sormuş: “Bundan sonra alır mısın?” Çocuğun rengi kaçmış, “Allah korusun abi, içeri alıyorlar” demiş. Futbolun efendileri “kral biziz, bize kimse bir şey yapamaz” diye ortalıkta gezinmekten vazgeçer. Ha, mafya futboldan elini eteğini çeker mi? O biraz zor. Ancak bu soysuzlukları gözümüze gözümüze sokarak yapmaktan imtina ederler, hepsi bu!
* bu yazı ilk olarak BirGün gazetesinde yayımlandı.
Post a Comment