Header Ads

Takımlarımızın ‘özgül’ ağırlığı ve genel ağırlık problemleri...


Hayatın kendine ait öyle güzel bir adalet sistemi var ki, üzerinizdeki apoletler, kostüm-ler, unvanlar, kişilikler; ne derseniz deyin eğer gerçekten size ait değilse, anında dökülüveriyor. İki sezondur ‘işte Anadolu’nun gururu’ diye peşinden koştuğumuz Bülent Uygun, iki Fenerbahçe yenilgisinin ardından gelen Anka-raspor beraberliğinde, sağ olsun bizi bilinçal- tıyla buluşturdu. Önceki gün de Sivasspor yönetimi, cam çerçeve indiren teknik adam-larının arkasında durduklarını ifade eden bir açıklama yayımladı. Bu açıklama bende, bu tür olaylarda yaramaz çocuklarına sahip çıkarken, “Tamam, kırılan camın parasını da ödeyeceğiz” diyen ebeveyn tutumunu hatırlattı. Zaten Uygun da dün kamuoyundan değil, sadece ‘sevenleri’nden özür diledi. Neyse, “Ne yazık ki biz buyuz” demekten başka çare ve hal gelmiyor elimizden. Aramızdaki son yaban-cı Aragones’i de postalarsak, kendi kumu- muzda, kendi ahlakımız ve yetiştirdiğimiz ‘değerlerle’ oyalanıp duracağız gibime geliyor.
Karşı takımın yöneticisini evinden aldırmaya çalışan yöneticiler, kızdığında kulübenin camını kıran teknik adamlar, rakip meslektaşına ‘Boğazını keserim’ hareketi çeken futbolcular, mafya liderine sahte pasaport çıkaran menajerler, Ogün Samast, Yasin Hayal gibi katillere övgü düzen taraftarlar, stada bıçakla giren holiganlar, bir dakikalık saygı duruşunda bile sessiz kalmayı beceremeyip böğüren kitleler vs 
vs. İşte futbolumuzun kısa bir tarifi... İstediğiniz soru(n)dan başlayabilirsiniz...
11-03-2009/Radikal

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.