Son 20 Yılın En Etkili Futbolcularından: O Bir Adam Değil, O Cantona!
Eric Cantona, Manchester United'a imza atıp, efsane olma yolundaki ilk adımlarını atalı tam 20 yıl oldu. Yirmi yıl önce bu hafta Leeds United formasını sırtından çıkarıp, Manchester'ın kırmızı yakasına taşınan bu sıra dışı adam o günden bugüne hem oyunuyla, hem yaptıklarıyla, hem de fikirleriyle önce tüm Ada'yı, sonra tüm dünyayı salladı. Biz de bu hafta boyunca İngiliz basınında adına methiyeler düzülen bu Fransız'ın hayatının satırbaşlarına baktık...
YIL: 1966
İngiltere'de 1966 yılı için bir deyim vardır. '1966 İngiliz futbolu için harika bir yıldı' diye başlar; İngiltere milli takımının tek dünya şampiyonluğunu aldığı yıldır, fakat deyim şöyle devam eder: 'Eric'in doğduğu yıl.' Bu kadar önemli bir adamdır Fransız Cantona, İngiltere ve Manchester United için...
İSYANIN KÖKENİ
Cantona hakkında bilinen en yaygın yanlışlardan biri Parisli olduğudur; Cantona, Marsilya doğumludur. Fakat birçok Marsilyalı gibi göçmenlik vardır kanında. Babasının babası Mussolini'ye karşı direnen Sardinya Adası'ndan, annesinin ailesiyse İspanyol General Franco'ya karşı savaşan Katalan ayrılıkçılardandır. Hatta dede Pepe Raunich, İspanya İç Savaşı'nda ciğerinden yaralanan bir isyancı olarak Fransa'ya göçmüştür. Yani göçmenlik kadar isyan da vardır kanında Cantona'nın. Belki biraz da budur sürekli gördüğü kırmızı kartların nedeni.
FRANSIZ EFSANESİ DEĞİL
İşte bu asi ve öngörülmez yetenek, futbol hayatına başladığında takvimler 1980 yılını gösteriyordu. SO Caillolais takımı alt ligde yer almasına rağmen yeteneği gözünden tanımasıyla ünlüydü o zamanlar. Bir dönem Beşiktaş'ı çalıştıran Jean Tigana da Caillolais'in altyapısından çıkmıştı. Sadece bir senede kendini gösterdi ve 1. Lig'in ünlü takımlarından Auxerre'un yolunu tuttu. Beş senenin ardından yolu Marsilya'ya düştü. İki seneyi Bordeaux ve Montpellier takımlarında kirada geçirdi. Artık 25 yaşına gelmişti. Fransız milli takımında oynuyordu, ama hala efsane değildi...
İNGİLİZ EFSANESİ!
1991 yılını Nimes'te geçirdikten sonra 1992'de İngiltere macerası başladı Cantona'nın. Leeds'de geçen parlak bir sezonun ardından 1992'nin kasım ayında Manchester United'ın yolunu tuttu. Cantona'nın gelişine kadar takımda durumlar pek de iyi sayılmazdı. Büyük transferlerle coşan rakiplere karşın, sadece Cantona hamlesini yapabilmiş bir takım vardı taraftarın elinde. Fakat takıma çabuk alışan Cantona, gol attığı gibi asistlere de başlamıştı. Artık ok yaydan çıkmış, atı alan dereyi geçmişti.
Cantona hamlesi sezon sonunda United'a şampiyonluğu getirmişti. Yeni bir efsane işte böyle doğmuştu.
CANTONA TEKMESİ
Ocak 1995. Bir Crystal Palace maçı. Dakikalar 48'i gösteriyor. Herkes şaşkın. Çünkü maç 1-1 giderken Cantona rakibine attığı bir tekmeyle duşun altına erken girecek. Palace tribünleri coşkulu. Ama bu coşku da çok sürmeyecek. Çünkü sert adam, asi çocuk Eric Cantona tribünde gördüğü bir adama doğru uçan tekmesini esirgemeyecek. Adamın adı Matthew Simmons... İngiltere'de ırkçı gruplara karışmış bir adam, Cantona'ya ırkçı küfür ettiği söylenen adam ve göğsüne gelen uçan tekme... Saniyenin dörtte biri hızında, ağır çekim tekrarlar...
Bu olayın ardından gelen 120 saat kamu hizmeti cezası... Dört ay futboldan hak mahremiyeti ve ardından gelen efsane basın konferansı... Cantona tüm basını toplar, flaşlar patlar dört bir yandan. Oturur ve önündeki bardaktan bir yudum su alır. Şöyle der en alaycı bakışıyla: 'Martılar tekneyi takip ediyorlarsa, denize sardalya atılacağını sandıklarındandır. Çok teşekkür ederim.' Martılar tekneyi boşa takip etmiştir.
UNITED KARİYERİ
Cantona'nın Manchester United kariyerinin sadece beş yıl sürdüğüne inanmak çok güç. Bu kadar büyük bir hızla, bir insanoğlunun kulüp efsanesi olabileceğine de. 182 maçta 85 gol atan Fransız oyuncu bu süre zarfında dört Premier Lig şampiyonluğu, iki FA Kupası, üç Charity Shield'a sahip oldu. Yediği kartlar zaman zaman homurdanmalara sebep olsa da hiçbir zaman Cantona'nın verdiği coşku tribünlerden eksik olmadı.
KRALLIKTA ANARŞİ
Siyasi görüşlerini saklamaktan hiçbir zaman vazgeçmedi Cantona. Sol görüşlere sahip olduğunu her zaman dile getirdi. Özellikle ilgilendiği ideolojiyse anarşiydi. 2009 yılında sosyal devrim yapmak adına bankaları çökertme planını açıkladı. Bu adaletsizliklere, kapitalizm sebep oluyorsa onun en büyük enstrümanı olan bankalar da baş sorumluydu. O zaman belli bir saatte, belli bir miktar para çekilirse bu bozuk düzen yıkılır, yıkıldığı yerden yepyeni, halkçı bir güç ortaya çıkardı. Çağrı büyük yankı uyandırmasına rağmen yeterli desteği bulamadı.
'ARTİZ' CANTONA
Elinden ne gelmiyor ki bu adamın diye sorabilirsiniz? Size memnuniyetle katılırız. 1995 yılından itibaren irili ufaklı rollerde 22 filmde göründü. Ünlü yönetmen Ken Loach'ın filmi 'Looking for Eric-Hayata Çalım At'ta hayatta kaybolmuş bir postacıya yardım etmek için gaipten gelen 'Mistik Cantona' olarak kendini canlandırdı. 'Looking for İstanbul' adlı belgeselde ülkemizi ziyaret etti. Bir de trompet çalıyor.
ŞİMDİ NE YAPIYOR?
Zamanında Pele, Beckenbauer, Cruijff, Rijsbergen gibi yıldızları kadrosunda barından efsanevi takım Cosmos, 2011'in ocak ayında Cantona'yı Sportif Direktörlüğe getirdi. Hedefi şöyle açıkladı; 'Hedefimiz önce ABD'de bir numarayı tekrar geri almayı başarmak, ardından da dünyanın en iyi kulüplerinden biri olmak!' Takım şu an birinci lige dönmek için mücadele veriyor.
(Kaan Kavuşan/Akşam)
Post a Comment