Header Ads

'Beşiktaş sen bizim her şeyimizsin!'

Ramazan Erdem 20 yaşındaydı. Zonguldak Ereğli'li. Sıkı bir Beşiktaş taraftarı. Askerlik zamanı geldiği zaman askere gidiyor. Erkek olan tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları gibi: Zorunlu olarak. Babası o bölgenin insanlarının yaptığı tek işi yapmış ve hayatını kaybetmeden emekli olabilmiş. Türkiye Taş Kömürü Kurumu'ndan emekli. Annesini 15 yıl önce kaybetmişti. 3 abisi de askerliğini yapıp gelmişti. 2 de kızkardeşi vardı. 6 kardeşin en küçüğüydü. Ramazan askere gitti, acemiliğini bitirdikten sonra usta birliği olarak Hakkari'nin Şemdinli ilçesini çekti. Terörün en çok vurduğu yerlerden biriydi Şemdinli. Babası ve yakınları üzüldü ama elden ne gelirdi!

Ramazan, klasik asker fotoğraflarından çektirdi ve ailesine de gönderdi. Başta dedik ya Beşiktaşlıydı Ramazan. Şemdinli'deki fotoğrafçıdan kendi resminin arkasına Beşiktaş ile ilgili fon da kullanmasını istedi. İşte yukarıdaki fotoğraf böyle ortaya çıktı.... 

ve hazin son...

Biz Ramazan Erdem'i dün (yani 19 Haziran 2010) bu fotoğrafıyla ekranlarda gördük sık sık. Ramazan diğer 10 arkadaşı gibi Şemdinli Gediklitepe Karakolu'nda görev yaparken saldırıya uğradı ve hayatını kaybetti. Ramazan, Beşiktaş'ı çok seviyordu ve belki de zorunlu bir şekilde içerisinde yer aldığı askerlikten de ve hatta devletin de daha çok seviyordu. Ramazan Erdem hayatını kaybetti. Diğer arkadaşları da elbette ki bir takımı tutuyor, onunla seviniyor, üzülüyordu. 

Ramazan niye hayatını kaybetti? Neden? Şiddet şiddeti çağırırken Ramazan'ların günahı neydi? Barış istiyorsak şiddet, kan ve gözyaşı olmamalı bu denklemde. Silahlar susmalı. İçi boş açılım projeleri yerine samimi ve kucaklayıcı bir dil ve anlayış olmalı. Belki o zaman Ramazan'lar Hakkari'de, Sakarya'da, Edirne'de, Trabzon'da, Şırnak'ta Beşiktaş'larını doya doya seyrederler. Uzun ömürlerinin sonuna kadar hem de.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.