Kazım'la uğraşmanın dayanılmaz hafifliği..
Kazım Kazım bugünlerde manşetlerden inmiyor. Seks partisinin organizatörü Kazım. Bahis skandalının Türkiye ayağının organizatörü Kazım. Böyle sürüp gidiyor. Kazım profesyonel futbolculuk ile ilgisi olmayan ve bunu zehirleyen herşey ile anılıyor. Bunların hesabını vermeli ve suç varsa ortada bunun da ceremesini çekmeli ama.. Kazım'ı futbolculuğu ile futbol dışındaki hayatı ile sindirememiş bir ülke olduğumuzu unutmayalım. Onu hiçbir zaman anlamak istemedik. Büyük ağbiler laubali dedi ona, Türkçe konuşmalı dedi hatta. Böyle olaylarda hemen Avrupa'dan örnekler verilerek ya insanlar izana davet edilir ya da futbolun sadece futbol olmadığı hatırlatılır. Futbolcuların sadece futbolcu olmadığı günümüzde onların abartılı kıyafetlerine, arabalarına, hal ve hareketlerine alışmış olmamız gerekir ve aslında buna da alışmışken Kazım olunca hemen bir öğüt bombardımanı, beğenmeme ve suçlamalar devreye giriyor. Ne o yoksa Kazım'ı mili formayı giymesine rağmen halen daha yeterince milli olmadığı (!) için mi suçluyoruz yoksa? Sıradan ve yavan bir futbolcu imajı çizmediği için mi onun üstünü çiziyoruz? Onu ötekileştirdiğimiz için midir bu kin ve çullanma hali? İçten içe milliyetçi bir garezimiz mi var Kazım'a? Neden diğer futbolculara uygulanan 'kol kırılır yen içinde kalınır' gibi saçma bir felsefeyi Kazım'a da uygulamaktan imtina ediyoruz? Sorun sadece Kazım'da mı yoksa biz de mi suçluyuz? Düşünelim, derin derin.
Post a Comment